19 Kasım 2012 Pazartesi

Gürültülü Bir Kasım Gecesi…


Etrafta o kadar çığlık var ki. Sesle sessizlik arası bir dinginlik arıyor insan. Rüyalara dalmayı istiyor bazen hayatın bin bir çetrefiline rağmen. İçimdeki fırtınayla, dışarıdaki fırtına birbirine karışmıştı… İçimdeki boşluk daha da derinleşmeye yüz tutmuşken aniden umulmadık bir hareketle bir kapıyı araladım.

            - Siz de kimsiniz? diye sorar adam.
         - Bana mı dediniz? Ben de tam size burada ne işiniz var diye soracaktım, der adam.

Aslında vakit öldürmek için girdiğim internet sitesinde ona rastlamak pek anlamsızdı, belki de bir o kadar anlamlıydı…

Hayatın peşinde koşmayalı, görünen ışığa yüz çevirip karanlığa doğru yönelmeyi bırakmayalı uzun zaman olmuştu. Kiminiz yadırgar belki, kiminiz der ki sohbet sitesinden birisine nasıl güvenilir, nasıl konuşulur. Binlerce soru üretilebilir bu bahiste ve hatta sosyoloji, psikoloji gibi bilim dallarında tez çalışması bile üretilebilir. Peki düşündünüz mü hiç, elinizi uzatıp tanıştığınız, öpüştüğünüz, yüz yüze konuştuğunuz, yıllarca aynı okulu okuduğunuz bir arkadaşlarınızı ne kadar tanıyorsunuz? Ve yahut yıllarca sizi büyütüp yarınlara hazırlayan ailenizi ne kadar tanıyorsunuz?

İnsan yalnızsa ve bu yalnızlık onu ötekileştirmişse güvenmek ister, tanımak ister. Aslında çok da üstünde durmamak lazım bazen akışına bırakmak lazım öyle değil mi?
Aylardır kocaman bir boşluk içerisinde boğuşurken biri gerçekten o muhteşem ve eşsiz kelimeyi kullandı ve ben gözlerime inanamadım.

            - Ne işiniz var burada, arayışınız nedir? dedi adam.
            - İnsan arıyorum, diyerek dalgayla karışık ağzının payını verdi diğeri.

Anlaşılan o ki bazen gerçekten umulmadık bir yerde umulmadık bir misafirle karşılaşabiliyor insan.. Sohbet ilerledikçe gerçekten aramızda anlamını veremediğimiz ve bir o kadar da anlamlı bir çekim yaşanmaya başlandı. İkimiz de hayatı paylaşacak bir nefes arıyorduk, ikimiz de sadece ruhumuza dokunacak birini arıyorduk.

Sonra kamerada konuşmayı teklif ettim. Bilgisayarının eski ve kamerasının bozuk olduğunu söyledi bana. Başka biri olsa bu teklifi yapmazdım hatta inanmazdım bile kamerasının olmadığına. Ancak inandım güvendim kelimeleri içimi ısıtan insana. Peki öyleyse resimlerimizi görelim birbirimizin dedim. Ayrıca tek taraflı kamera açabileceğimi de belirttim.


Resimdeki gözlere baktığımda içim ısındı. Dudakları öyle hoştu ki nefesinin o dudaklardan yüzüme beni sevdiğini fısıldamasını hayal ettim. İçim coştu adeta. Bu kadar tatlı birini beklemiyordum. Biraz konuştuktan sonra yarım saat için çıkması gerektiğini söyledi. Ben de kabul ettim beklemeyi.

Yarım saaten fazla bekledim. Ama onu beklemek beni heyecanlandırıyordu. Ona ufak bir yalan söylemiştim o da bana ufak bir yalan söylemiş. Çalışmadığımı söylememiştim ona o da bana gerçek ismini söylememiş. Facebook’ta birbirimizi eklemeyi teklif etsem de erken olduğunu görüştükten sonra daha uygun olacağını söyledi. Ben de peki dedim.

Gece boyu nasıl birini hayal ettiğimizi birbirimize anlattık mesajla. Baya bir mesaj trafiği oldu. İkimiz de aslında aynı duygularla yüklü olduğumuzu keşfettik gece boyunca bitmek bilmeyen mesajlarla. Sonrasında ne zaman buluşacağımızı konuştuk. Ben biraz hasta olduğum ve henüz erken olduğunu düşündüğüm için biraz temkinli davranıyordum aslında. Ama bir yandan da içimi titreten zat-ı muhteremle tanışmak için sabırsızlanıyordum.  

Yarın için heyecanlanmayalı çok olmuştu. İnsanın yüreğine soru sormadığı günler kayıp günlermiş meğer. Edebiyatçı edasıyla konuşması beni derinden etkilemişti. Nacizane benim de ağzım laf yapar ama bunun karşıdan cevap bulması sürekli ağzımın kulaklarıma varmasına ve gülümseyerek güzel bir uykuya dalmama sebep olmuştu…

5 yorum:

  1. Blog dünyasına hoş geldiniz.. :) Ne güzel cümleler kurmuşsunuz o insanla ilgili.. ''Ağzım laf yapar benim de '' demişsiniz, katılıyorum bu konuda size.. Kaleminiz gerçekten güzel...

    Yalnız bir şeyi merak ediyorum: Görüşüyor musunuz o insanla hala? Yoksa hala güzel bir rüya mı devam ediyor?

    En başta da belirttiğim gibi yazımınız çok güzel ve nacizhane yazmaya devam etmenizi isterim Mehmet..Esen kalın.. :)

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim Huzur hoşbulduk...O kişiyle görüşüyoruz zaman zaman:)

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. Hmm..Adınıza sevindim, dilerim bir ömür mutlu olursunuz:)

    YanıtlaSil
  5. Bakalım kısmet:) İyi dilekleriniz için teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil